Neden Bombus Arıları Sitesi?

2001 yılında dış ülkelerden bombus arısı getirtip seralara dağıtan bir firmada çalışmaya başladım. Bombus arıları konusunda birşey bilmiyordum. Yanımda çalışanların bilgisi sınırlıydı. Faydalanacak türkçe yazılmış kaynak yoktu... Devamını oku.

27 Şubat 2010 Cumartesi

Bombus arılarının hastalıkları, zararlıları ve düşmanları

Bir bombus arısı yuvasının güveler tarafından tahrip edilmiş hali


Teşvik için konulmuş bir bombus arısı yuvası önünde güve kelebeği. Yuva girişinde güve kapanı olduğu için mum güveleri karıncalar ve diğer böcekler yuvaya girememekte, sadece bombus arıları girip çıkabilmektedir.

Güve kelebeği



Güve kelebeği



Uyuz böceği-arı biti (milbe) Bombus arıları üzerinde bulunan bir akar.
Resimlerin alındığı kaynak:

BOMBUS ARILARININ HASTALIKLARI ZARARLILARI VE DÜŞMANLARI

1-Hastalıkları: Bombus arılarının genel olarak bal arılarının yakalandıkları hastalıklara yakalanabilecelkleri varsayılır. Ancak laboratuvarda sağlıklı koşullarda yetiştirilen kolonilerde bu hastalıklar olmaz genellikle. Bu hastalıklardan bazıları doğada yaşayan bombus arılarında görülmektedir. Bunlar nematod ve nosemadır.
Nematot (Sphaerularia bombi) paraziti bulunan ana arılar yuva kuramazlar ve yumurtlayamazlar. İlkbaharda yavaş ve hantal uçuşlu, çıplak ve açık yerlere konan, toprağı kazan ana arılarda nematod var demektir. Bunlara yardım etmek imkansızdır. En doğrusu yöreden uzaklaştırmaktır.
Nosema apis sporla çoğalır. Bulaşık peteklerde ve dışkıda yaşar. Hasta arıların felç, şişkin karın, uçuş zorluğu, emekliyerek yürüme gibi belirtileri vardır. Arılarda görülürse Fumudil-B adlı ilaç ile tedavi yoluna gidilebilir.


2-Tarım ilaçlarından zehirlenme : Seralarda kullanılan tarım ilaçlarının arılara etkileri 3 çeşittir :

a-Arılara hiç zararı olmayan ilaçlar. Bunlar arılar serada iken de atılabilir.

b-Kullanılacağında arıların seradan çıkarılması gereken ilaçlar. İlaçlama bittikten sonra arılar seraya konabilir.

c-Zehirli ve zararlı ilaçlar. Bunlardan biri seraya bir süre önce atılmış olsa bile zehir etkisi geçmemişse seraya kesinlikle arı konmamalıdır. Bu tür ilaçlar serada kullanılmış ise ilaç aldığımız ziraatçı ile konuşmalı ve çok dikkatli olmalıyız. Daha doğrusu eğer seramıza arı koyacaksak zirai mücadelemizi arılara zararsız olan ilaçlarla yapmalıyız. Meyve ağaçlarına ve ekinlere atılan tarım ilaçları da zararsızından seçilmezse faydalı böceklere bu arada bombus arılarına da büyük zarar verebilir.

3- Karıncalar : Karıncalar şeker şurubu veya polen almak için yol bulabilirlerse kovana girerler. Seracılarımız önlem olarak ya kovanı tavana asıyorlar ya da kovanın altına bir karton serip kovanın etrafını yanık motor yağı ile yağlıyorlar. Başka bir çözüm, kovanı koyacağımız yere bir sandık koyalım. Sandığın üstüne kenarları taşacak şekilde bir cam koyalım. Camın alt yüzünü sıvı bir yağ ile yağlayalım. Ancak karıncanın camdan başka bir yolu kalmasın. Karıncalar yağlı camdan geçmek istemeyince kovana ulaşamayacaktır.
Bazı kaynaklara göre limon, tuz ve talk pudrası da karıncarın bir yere gelmesini engellemektedir.

4-Böcekle beslenen hayvanlar: Tilki, porsuk, kirpi, köstebek, kertenkele, sıçan ve fare de bombus arılarının düşmanıdırlar.

5-Arı biti (uyuz böceği) (Parasitellus fucorum): Doğada yaşayan bazı bombus arılarında küçük parazitler bulunmaktadır. Bu parazitler hortumlarını arının vücuduna sokarak kanlarını emmektedir.

6-Bombus mum güvesi (Aphomia sociella): Doğada yaşayan bombus kolonilerinin yuvalarına dadanan mum güveleri yuvanın temel maddesi olan mumları kemirip yiyerek yuvayı parçalayıp bozmakta, yumurta ve yavrulara zarar vermektedir. Kelebekler geceleri yuvaya girip yumurtlamaktadırlar. Seraya yeni gelen bir kolonide mum güvesi olmaz genellikle. Ama sonradan gelebilir. Hatta ömrü bitmiş kolonilerin hücre gözlerini oluşturan mumların tamamını yiyerek yuvayı zamanla tamamen çökertir. Bu güvenin kelebekleri bal arısı güve kelebeğinden daha küçüktür. Bu güveler ve kelebekleri mum ile aynı kokuda olduklarından bombus arıları onları düşman saymamaktadır. Önlem olarak yuvanın bir kenarına ve uçuş yoluna lavanta çiçeği, sarımsak veya kokulu sabun koymak düşünülebilir. Arılara zararsız güve ilaçları da kullanılabilir.

7- Kuru meyve güvesi (Plodia interpunktiella): Meyve kelebekleri ve güveleri bazan bombus yuvalarına girmekte onlara zarar vermektedirler. Bunlar mum güvesinden daha ufak yapıdadırlar. Mücadelesi mum güvesinde olduğu gibidir.


7-Asalak bombus : Başkalarının üstünden geçinen canlılara asalak denir. Bazı bombus türlerinin bir asalak bombusu vardır. Bombus terrestris kolonilerine Guguk bombusu (Psitrus vestalis) denilen bir tür konuk olmaktadır.
Asalak bombuslar yuva kuramazlar. Yavrularına bakamazlar. Mum bezleri, arka ayaklarında polen sepetçiği yoktur. Buna karşılık konuk olacağı ev sahibi ana arıya oranla daha büyük bir başı, daha uzun bir sokacı vardır. Asalak bombus ana arısı neslini devam ettirebilmek için zorla bir bombus yuvasına konuk olur. Ev sahibi ana arı iyi geçinmezse onu öldürür, onun yerine geçer. Yumurtalarını ev sahibi işçi arılar ısıtır, onlardan çıkan larvaları besleyip büyütürler. Yumurtalardan işçi arı çıkmaz. Ya ana arı ya da erkek arı çıkar. Ana ve erkek arılar çiftleştikten sonra ana arılar kış uykusuna yatar.
Asalak bombusların çok ürediği seneler ev sahibi bombus arıları fazla ana arı yetiştiremez. Böylece bir sonraki sene kış uykusundan uyanan asalak bombus ana arıları konuk olacak yeteri kadar ev sahibi bombus yuvası bulamazlar. O sene asalak bombuslar az üretilmiş olur. Asalak bombus az üreyince ev sahibi bombuslar çok üreyebilir. Bu şekilde denge sağlanarak ikisinin de üremesi devam eder.




24 Şubat 2010 Çarşamba

Bombus arılarının bal arıları ile benzer ve farklı yanları

Balözü yuvası derinde olan bazı çiçeklere sadece bombus arıları konar. Diğer böcekler ve bal arılarının dilleri bolözüne yetişemediği için çiçege konmazlar. Bombus arılarının dilleri uzundur. Balözü yuvası derin olan çiçeklerden de kolayca balözü emebilir. Balözü yuvasına dilleri yetişmezse bu resimde görüldüğü gibi balözü yuvasına dıştan bir delik açarak balözünü emmektedirler.

Bombus arılarının olmadığı yerlerde bazı yonca türleri yetişmez.
Resimlerin alındığı kaynak:
http://www.bumblebeeconservation.org/bumblebees_in_crisis.htm

Soldaki ısıölçer (termometre) bombus arılarının hareket ortamını ısısını, sağdaki ise bal arılarının hareket ortamı ısısını göstermektedir.



Üsteki grafikteki boyalı kısım bombus arılarının çalışma saatlerini; altki grafik bal arılarının çalışma saatlerini göstermektedir.


BOMBUS ARILARININ BAL ARILARI İLE BENZER VE FARKLI YANLARI

Bombus arılarının tarımda kullanımı ülkemizde yenidir. Bal arıları ile benzer yanları vardır. Farklı yanları da vardır. Bombus arılarının yaşayışını anlatırken bal arıları ile farklı ve benzer yanlarını da anlatırsak bombus arılarını daha iyi tanıtmış oluruz. En azından bal arılarını önceden tanıyanlar bombus arılarını daha kolay tanıyabilirler. Bombus arılarının beslenmesinde veya üremesinde bir sorun çıkarsa bal arıları ile benzer yanları bize ışık tutabilir. Söz gelimi bal arıları aç kalınca onları açlıktan öldürmemek için ne yapılacağını bilirsek bombus arıları da aç kalırsa ne yapılacağını bulabiliriz.

Benzer Yanları :

1-Bombus arıları da bal arıları gibi toplu yaşarlar. Bu topluluğa KOLONİ denir.

2- Her iki türde de üç çeşit arı vardır: Bir adet ana arı, işçi arılar. erkek arılar.

3-Her iki türün de üremeleri aynıdır. Her iki tür de yumurta ile çoğalır. Yavrularını yetiştirmek için kuluçkaya yatarlar. Yumurtadan çıkan larvalar olgunlaşınca pupa dönemini geçirip başkalaşırlar. Pupa dönemi bitince ergin arı olarak hücreden çıkarlar.
.
4-İşçi arı ömürleri normalde birbirine yakındır. Ortalama 45 er gün yaşarlar.

5- Beslenmeleri aynıdır. Kendilerini ve yavrularını nektar ve polenle beslerler. Beslenmek için nektar ve polen toplarken doğadaki çiçekleri tozlayarak çiçeklerin döl tutmasını sağlarlar.

6-Benzer hastalıkları ve zararlıları vardır.

7-Kovan sarsıntısından, fazla gürültüden, geceleri fazla ışıktan rahatsız olurlar.

8-Her iki tür de kovandan ilk uçuşunda kovanlarının yerini yönünü tanıma uçuşu yaparlar.

Bombus ve bal arılarının farklı yanları:

1-Bombus arıları bal arılarından daha iridirler.

2-Bombus arısı kolonileri bal arısı kolonileri gibi devamlı değildirler. Bal arılarında bir koloni koşullar uygun olursa senelerce yaşayabilir. Kış yaz kolonide yavru eksik olmaz . Oysa bombus arılarında koloni ömrü normalde bir yıldır. Yurdumuzun çoğu yerinde güz gelip havalar soğuyunca koloni bireylerinin döllenmiş genç analar dışında tamamı ölür. Bal arısı anaları 3-5 yıl yaşayabilir. Oysa bombus analarının ömrü bir yıldır. Bal arılarının anası ölse bile arılar taze yumurta veya yavrulardan ana arı yetiştirerek eğer ortam uygunsa neslini devam ettirebilir.

3-Bal arılarında analar yalnız yaşayamazlar. Kendi kendilerine nektar , polen toplayamazlar. Petek öremezler. Yavrularını besleyemezler. Hatta kendilerini bile besleyemezler. Bütün bunları işçi arılar yapar. Bal arısı anasının görevi hazırlanmış boş hücrelere yumurta yumurtlamaktır. Neslin devamını sağlamaktır.

Oysa baharda havalar ısınınca uyanan genç bombus anası kendi kendine nektar ve polen toplar, beslenir, yuvasında uygun ortamı hazırlar, yumurtlar. Yumurtadan çıkacak yavrular için polen ve nektar toplar. Onları ısıtmak için kuluçkaya yatar. 4-5 gün sonra yumurtadan çıkan yavruları besler, ısıtır. Yavruların olgunlaşıp arı olmasına kadar hem kendine hem de yavrularına bakar. Yavrular olgunlaşıp arı olarak petek gözünden çıkınca birkaç gün yuvada kalırlar. Sonra nektar ve polen toplamak için dışarı uçarlar. Bunlar işçi arılardır. İşçi arılar dışarı uçup nektar ve polen getirmeye başlayınca ana arı artık dışarı çıkmaz. Ana arının ve yavruların bakımını işçi arılar üstlenir. Ana arı işçi arıların getirdiği polen kümelerinin üzerine yumurta yumurtlar. İşçi arılar bu yumurtadan çıkan yavruları beslerler, ısıtırlar hatta hava çok sıcak olursa kanatlarıyla rüzgâr yapıp onları serinletirler.

4-Bal arılarında ana arı 16 günde, işçi arılar 21 günde, erkek arılar ise 24 günde olgunlaşırlar. Bombus arılarında ise ana arı ortalama 27günde, işçi arılar 21 günde, erkek arılar ise 24 günde olgunlaşır.

5- Bal arıları kış için bal ve polen depolar. Bombuslar ise günübirlik yaşar. Biraz bal ve polen biriktirirler ama uzun süre yetecek depolama yapmazlar. Yağmacılar yağmalamasın diye az bal depo ederler. Onun için de sıcak, soğuk, yağmur demeden polen toplarlar.

6-Bal arılarının tamamı akşamları kovana döner. Bombuslar dışarıda geceleyebilir.

7-Bal arılarında kışın bile kovanda 8000-10000 arı bulunur. Yazın bu sayı 60000-80000 e çıkar. Bombus kolonilerinin en kalabalık zamanı ise genel olarak 150 - 600 arasında kalır.

8-Bal arılarında arı bakılırken kovan açınca arılar sakinleşsin diye duman verilir. Bombus kovanlarını ise karanlıkta veya kırmızı ışık altında açmalı. Kırmızı ışıkta iyi göremediği için kovandan ayrılmaz. Bakımında bu özelliklerinden faydalanılır.

9-Bal arısı bir kere sokabilir. Sokunca iğnesi deride kalır ve arı ölür. Bombus arısı ise sokunca ölmez. Arka arkaya birkaç kez sokabilir.

10-Bombus arılarında ananın besleyip büyüttüğü ilk kuşak arılar genellikle normalden biraz küçük olur. Nedeni tam açıklığa kavuşmamış ise de ana arının yumurtlama organlarının tam gelişmemiş olmasından veya ana arının başlangıçta yalnız olduğu için onları yeteri kadar besleyip bakamadığından sanılmaktadır. Bal arılarında ise işçi arıların hepsi aynı boydadır.

11-Bal arısı anası işçi arıların ördüğü hücrelerin içine yumurtlar. Hücre içinde yumurtadan çıkan larva işçi arılar tarafından beslenip gelişince işçi arılar tarafından hücre ağzı kapatılır. Burada başkalaşım geçirir ve kuluçka süresi sonunda ergin arı olarak hücreden çıkar. Bombus arısı anası ise başlangıçta odacıklar örerse de sonradan örmez kendi biriktirdiği veya işçi arıların biriktirmiş olduğu polen kümelerinin veya pupaların üzerine yumurtlar. Yumurtadan çıkan larva bu polen ve bal ile beslenip gelişince kelebekler gibi kendisine bir koza örer ve onun içinde başkalaşım geçirip ergin arı olunca kozadan dışarı çıkar.

12-Yuva yapımında kullanmak için ürettikler mumlar farklıdır.

13-Bal arılarında yaş ile bağlantılı bir işbölümü vardır. Zorunlu bir durum olmazsa işbölümü devam eder. Yeni doğan arılar kovan içi işlerde çalışır. Yavruların beslenmesi, bakımı, ısıtılması, temizliği, arı sütü üretimi, mum üretimi, petek örme... Ve 21 gün sonra dışarıya uçar, nektar, polen, su getirme gibi dış işlere başlar. Bombuslarda işbölümü o kadar belirgin değildir. Doğumdan birkaç gün sonra dışarıya uçabilirler. Genellikle ufak ve sakat olanlar iç işlerinde çalışırlar, iri ve güçlü olanlar dış işlerde çalışırlar.

14-Bal arıları seralarda verimli çalışmaz. 15°C altında, soğuk ve bulutlu havalarda kovandan dışarı çıkmaz. Bombuslar ise kendilerini ısıtabilme yeteneği sayesinde sera içinde, bulutlu havalarda ve 10°C altında bile çalışırlar.

15-Bal arılarında birbirleri ile anlaşabilme, iletişim yeteneği vardır. Doğada iyi bir bal veya çiçektozu kaynağı bulan bal arısı özel bir dans ile bu kaynağı ve yerini diğer arılara anlatabilir. Az sonra bütün arılar o kaynağa doğru uçarlar. Bu yüzden sera içinde tutulmaları zordur. Sera içine konan bal arısı kovanından bir adet arı kazara sera dışına çıksa, orada iyi bir besin kaynağı bulsa ve geri içeri girse... Az sonra bütün bal arıları dışarı çıkmak isteyecektir. Bombus arılarında bu iletişim yeteneği olmadığı için her arı besin kaynağını kendi arar bulur. Ve mümkünse bu kaynağı en yakından seçer. Bu özelliği bombus arılarının sera içinde daha verimli çalışmasını sağlar. Bazı kaynaklarda bombus arılarının da birbirleriyle anlaşabilme yolları olduğu yazılmaktadır.

16-Bal arıları saatte 30 km.ye kadar esen rüzgârda çiçekten polen toplayabilir. Rüzgâr hızı saatte 30 km.yi geçince işleri zorlaşır. Bombus arıları ise saatte 70 km. ye kadar esen rüzgârlarda da çalışabilir.

17-Bal arıları rüzgâr varsa sinirlenir. Sıcak varsa sinirlenir. Kovanın önünde bir canlı durursa sinirlenir. Sinirlenince de oradakilere saldırır, sokmaya başlar. Bombus arıları daha sakindir. Kovanlarına, yavrularına zarar verilmezse kolay kolay saldırmazlar. .
18-Bombus arıları sarsma, titreştirme yeteneği sayesinde aynı zaman diliminde bal arılarından daha hızlı ve daha çok polen toplayabilirler. Bu nedenle tozlamada bal arılarından daha etkindirler. Uzun dilleri ile diğer böceklerin ve arıların balözü yuvası çok derin olduğu için konmadığı çiçeklere de konarak balözü emebilirler.
Özet olarak bombus ve bal arılarının beslenme ve üremeleri benzer yanlarıdır. Vücut yapıları ve bazı özellikleri nedeniyle nektar ve polen toplama yöntemleri farklıdır. Bu farklı yöntem nedeniyle tozlamadaki etkinlikleri de farklı olmaktadır.

22 Şubat 2010 Pazartesi

Bombus arılarının vücut yapısı ve gelişimi

Bombus arılarının genel görünüşü

1 Petek göz
2 Baş
3 Gövde, göğüs, sırt
4 Kanat
5 Sırt halkaları
6 Karın halkaları
7 Tırnak, pençe
8 Ayak
9 Baldır
10 Uyluk
11 Dil (fortum)
12 Duyarga (anten)



Bombus arısı başı:

1 Nokta gözler
2 Petek gözler
3 Duyarga (anten)
4 Üst dudak
5 Üst çene
6 Alt dudak
7 Alt çene
8 Dudak duyargası (dokungaç)
9 Dil (fortum)



Bombus arısının sindirim organları

1 Kanat kasları
2 Kanatlar
3 Bel
4 Bal midesi (Ön mide)
5 Karın bölgesi
6 Yürek kası borusu
7 İnce barsak
8 Dışkı torbası
9 Orta mide, kalın barsak
10 Diyafram
11 Kontraktionswelle ?
12 Yemek borusu
13 Göğüs
14 Baş



Bombus arısının kan dolaşımı

1 Aort
2 Kanat kasları
3 kanatlar
4 Bel
5 Yürek kası borusu
6 Karın halkaları
7 Hava kesesi
8 Diyafram
9 Kontraktionswelle
10Kan atardamarı
11 göğüs
12 Kafa


Bombus arılarının ısı ayar düzeneği

Organ adları kan dolaşımı şeklindekinin aynıdır.
Bombus arıları "termo regülation" kendini ısıtabilme yetenekleri sayesinde vücutlarını 30 dereceye kadar ısıtabilirler. Bunun için karında bir titreşim hareketi sonucu kan pompalama, yeteri kadar besin yakma ve ısınma... (Konu aşağıda daha ayrıntılı olarak anlatılmıştır.)



BOMBUS ARILARININ GELİŞİMİ

Ana arı, yuva kurar ve yumurtlar kuluçkaya yatar.



Yumurtaların üzeri mumla kaplanır, ısıtılır, nemli tutulur.



Yumurtalardan kurtçuklar (larvalar) çıkar, kurtçuklar bal ve çiçektozu ile beslenir.



Kurtçuklar beslenince ısıtılınca gelişip büyürler.



Gelişen kurtçuklar ipekböceği gibi bir koza (pupa) örerek kendilerini içine hapsederler. Orada başkalaşım geçirirler.



Ve kozalardan genç işçi arılar çıkarlar.



Resimlerin kaynağı:





BOMBUS ARILARININ VÜCUT YAPISI

Bombus arılarının vücudu 3 bölümden oluşur. Baş, göğüs, karın.

Baş üzerinde gözler, ağız, dil (hortum) ve antenler bulunur. Erkek arıların gözleri daha iri ve hassastır. Kafalarındaki tüyler değişik renktedir. Antenleri daha uzundur. Erkek arılarda 13 adet anten boğumu, dişi arılarda 12 adet anten boğumu vardır. Bombus arılarının dilleri diğer böceklere oranla daha uzundur. Bazı bombus türlerinin dili 20 mm. uzunlukta olabiliyor. Böylece dar ve derin çiçekleri de ziyaret edip tozlayabilmektedir. Nektar salgısı çok derinde olan çiçeklerin ise dip kısmını kemirip delerek nektarı emebilmektedirler. Kemirme işini kuşların gagalarına benzer yapıda olan çeneleri ile yapmaktadırlar.

Göğüslerinde 3 çift bacak ve 2 çift kanat bulunmaktadır. Dişi arıların arka ayaklarında polen sepetçiği bulunmaktadır. Yuvalarına poleni bu sepetçik ile taşırlar. Erkek arılarda bu sepetçik bulunmaz.

Karın bölgesi 6 halkadan oluşur. Karnın alt yüzündeki halkalar arasında mum bezleri vardır. Karın içinde mide, ön mide,üreme organları ve karnın arka kısmında iğne (sokaç) bulunmaktadır. Ön midesinde çiçeklerden topladığı nektarları biriktirir. Nektar burada bir salgı ile değiştirilir bala dönüşür. Yuvada bal gözlerine aktarılır. Burada su oranı biraz düşürülüp koyulaştırılır. Ekşiyip bozulmayacak hale getirilir. Ana arının üreme organları gelişmiş, işçi arıların üreme organları ise körelmiştir. Ana arılar sokacını sadece rakip ana arıları öldürmek için kullanır. Erkek arıların sokacı yoktur. İşçi arılar sokunca bal arıları gibi ölmezler. Arka arkaya birkaç kez sokabilirler.

BOMBUS ARILARININ ÖNEMLİ ÖZELLİKLERİ

Bombus arılarını diğer böcek ve arılardan üstün kılan ve tozlama konusunda onları daha yetenekli yapan bazı özellikleri vardır. Bunlar:
1 – Kendi ısısını ayarlayabilme yeteneği (termo regülation)
2 – Titreştirme, sarsma yeteneği (Vibration)
3 - Diğer arı ve böceklerin konmadığı bazı çiçeklerden faydalanabilme yeteneği.
Bunları ayrı ayrı inceleyelim.

1- Kendi ısısını ayarlayabilme yeteneği (Termo regülation)

Bombus arılarının vücutları tüylerle (kıllarla) kaplıdır. Bu tüyler onları aşırı sıcak ve soğuktan korur. Böylece bal arılarına göre daha sıcak ve daha soğukta rahatlıkla çalışabilirler. Tüylerini bakımlı ve temiz tutmak için ayaklarında fırça ve tarakları vardır. Bombus arıları vücutlarını aşırı soğuk ve sıcaktan korumak için ayrıca ısıtma ve soğutma yeteneğine de sahiptirler. Buna kendi ısısını ayarlayabilme yeteneği diyebiliriz. Ana ve işçi arılar yavrularını ısıtmak için vücutlarını 30°C ye kadar ısıtabiliyorlar. Ancak bu ısıtma işi için enerji veren besin gerekmektedir.

Bombus arıları ısı ayar yeteneğini iki amaç için kullanır. Birincisi kuluçkadaki yumurta ve yavrularını ısıtmak için. Kuluçkada ısa 30°C altına düşerse gelişim bozuklukları ortaya çıkabilir. Örneğin kısalmış kanatlar... Isı yetersiz olursa gelişme de gecikebilir. Ya gerekli bal, gerekli ısı, sağlıklı gelişme; ya da yetersiz yakıt, yetersiz ısınma ve sonucunda sağlıksız ve geç gelişme... Görüldüğü gibi sağlıklı gelişmenin ısı ile, ısının da bal veya şeker tüketimi ile doğrudan bağıntısı vardır. Yuvada ısının devamlı olmasına yuva yalıtımının da katkısı önemlidir.

İkinci olarak, ısı ayar yeteneğini soğuk havada uçabilmek için kullanırlar. Saniyede 200 kere kanat çırpabilmek için enerji gereklidir. Ayrıca vücut ısıları 30°C altında olursa bombus arıları uçamaz. Hava sıcaklığı 6°C olsa bile bombus vücut ısısını besin tüketimi ile 30°C ye ayarlayabilir ve uçabilir. Vücut ısısını 30°C ye çıkarması için hareket etmesi de gerekmez. Kanatlar hareketsiz,vücut sessiz... Sadece karında bir pompalama hareketi... Verimli bir yakıt tüketimi ve ısınma, o kadar...

Küçük arıların ısınma yeteneği azdır. Büyük arılar daha verimli ısınabilir. Ana arı için bu iş çok kolaydır. Arıların iç ve dış işler için iş bölümü yapmalarında bu özelliklerinin etkisi olsa gerektir.

Isı ayar yeteneğinin de bir sınırı vardır. 6°C sıcaklığın altında bu yeteneği kullanamadıkları gibi 35°C sıcaklıkta da işe yaramayabilir. 35°C yukarısı yavrular için zararlıdır. 44°C üstünde ise bombuslar uçamaz. Arıların üzerlerindeki tüylerin de bu ısı ayarlama olayına katkısı vardır muhakkak. Ancak ana arının tüyleri yaşlandıkça dökülür ve göğsü sırtı kelleşir. Bu tüy dökülmesi yaşlı işçi arılarda da görülebilir.

2- Titreştirme, sarsma yeteneği (vibration)

Bombus arıları çiçeklerden çiçektozu toplarken genel olarak bal arıları veya diğer böceklerden farklı bir yol izler. Bir çiçeğe konunca çiçektozu çanaklarını sapından sıkıca kavrar ve çiçektozu çanaklarını sert bir şekilde sarsmaya, daha doğrusu titreştirmeye başlar. Titreşim hızı saniyede 360 kere olan bu sarsıntı sonunda çiçektozu çanaklarında bir çiçektozu bulutu oluşur. Bombus arısı bu çiçektozu bulutunun içinde kalır. Tozların bir kısmı arının tüylerine yapışır. Arı ön ve orta ayaklarındaki fırça ve tarakları kullanarak bu tozları toplar ve arka ayağındaki polen sepetçiğine doldurur. Bu arada çiçektozu toplanan çiçeğin tozlanması sağlanmış olur. Seralardaki domates çiçeklerinin gövdesindeki kahverengi izler bu şekilde titreşim ile çiçektozu toplamış olan bombus arılarının ayak izleridir. Eğer bir domates çiçeği gövdesinde kahverengi iz varsa o çiçek tozlanmış demektir.
Ben bombus arısı ve bal arısının çiçektozu toplama işini elma toplayan A ve B işçilerine benzetiyorum. A ufak tefek bir işçi. Elinde sepeti, çıkıyor elma ağacına. Elmaları teker teker topluyor. B ise iri yarı bir işçi. İri bir sepeti yanında tırmık ve kürek de var. Ağaca çıkmıyor. Ağacın gövdesinden sıkıca tutup sarsınca bütün elmalar dökülüyor. Sonra da tırmıkla toplayıp, kürekle sepete dolduruyor. Sizce bu işçilerden hangisi daha verimli çalışmaktadır?
Kolonideki iri yapılı arılar ve ana arı bu yol ile çiçektozu toplamada ufak arılara göre daha başarılıdırlar.

Diğer arı ve böceklerin konmadığı bazı bitkilerden faydalanabilme yeteneği

Bombus arılarının dilleri bal arılarına ve diğer böceklere oranla daha uzundur. Bazılarının dili 20 mm.ye ulaşır. Bal arılarının nektar toplayamadığı bazı çiçeklerden bombus arıları rahatça bal toplayabilirler. Dili bal emmek için yetişmese bile çiçeğin dip tarafını kemirip delerek nektarı oradan emmektedirler. Bu nedenlerle diğer böceklerin bal alamayacağı için konmadığı bazı çiçeklere bombus arıları bal alabilecekleri için konmaktadırlar. Bazı yonca çeşitleri bu türdendir. Bombus arılarının yaşamadığı yerlerde bazı yonca çeşitleri yetişmemektedir.

Ayrıca bombus arıları bal arılarından 3 kat daha hızlı çalışırlar. Bu yetenekleri göz önüne alınınca bombus arılarının tozlamadaki etkinlikleri kolayca anlaşılmaktadır.














21 Şubat 2010 Pazar

Bombus arılarının çiftleşmesi, Diapoz, Bombus takvimi

Bombus impatiens çiftleşmesi


Koyu renkli toprak bombusu çiftleşmesi




Taş bombusu çiftleşmesi



Bombus arılarının çiftleşmesi:


Olgunlaşan ana ve erkek arılar genellikle güneşli günlerde dışarıda çiftleşirler. Ana arılar 4- 6 günlük iken çiftleşme olgunluğuna erişirler ve birkaç kere çiftleşebilirler. Erkek arılar ise 12 günlük iken çiftleşme olgunluğunu erişirler. Birkaç günlük iken yuvadan dışarı uçarlar beslenmek için birkaç kez geri dönerlerse de genel olarak bir daha geri dönmezler. Bombus erkek ve ana arıları çiftleşme uçuşunda ayrı ayrı yüksekliklerden uçarlar ve böylece her tür kendi türüyle çiftleşir. Bombuslarda bazı türlerin kendine özgü çiftleşme yolları var ise de türlerin çoğunda erkek arılar uçuş yollarında belirli noktalardaki kolay görünen yerlerdeki yapraklar veya dallar üzerine başlarındaki salgı bezlerinden salgıladıkları bir koku bırakırlar ve bu noktaları öğleden önceleri sık sık dolaşırlar. Çiftleşme isteği olan ana arılar da bu kokuyu alınca o noktaya gelirler ve çiftleşirler. Çiftleşme genel olarak havada başlar yerde devam eder. Her tür erkek arısının bıraktığı koku farklıdır. Bu özellik de her türün kendi eşiyle çiftleşmesini garanti altına alır. (P: F: Röseler- Der Hummelgarten)

DİYAPOZ (KIŞ UYKUSU)

Çiftleşmiş genç analar bol bal ve polen yiyerek yedek besin depo ederler, kendilerini kış uykusuna hazırlarlar. Kışı geçirebilecekleri bir yuva bulurlar kendilerine. Havalar soğuyunca da yuvalarına çekilip yalnız başına kış uykusuna yatarlar: Kış uykusuna diyapoz da denir. Ancak diyapozun anlamı (diapause) duraklama , ara verme, dinlenme demektir. Aşırı soğuk, aşırı sıcak, besin yokluğu yada bunlara benzeyen canlının yaşayışını tehdit eden başka bir durum karşısında hareketli yaşamın geçici olarak durdurulması demektir. Bu kış uykusu şeklinde olabildiği gibi yaz uykusu şeklinde de olabilir. Koşullar düzelince uyku biter ve hareketli yaşam devam eder. Ana arının gelişmemiş olan üreme organları diyapoz sürecinde gelişmesine devam eder. Uykudan önce yumurtlama yeteneği olmayan ana arı uyku sonunda yumurtlayabilecek olgunluğa gelmiştir. Kış boyunca havalar ısınıncaya kadar uyuşuk bir halde yaşamlarını tek başlarına sürdürürler. Kış uykusundan bu anaların yüzde 10-30 u uyanabilir.

Bombus arılarının doğadaki bir yıllık yaşam döngüleri kabaca bu şekildedir. Seralarımızda kullanılan bombus arısı kolonileri ise doğadaki yaşama benzeyen koşullar üretim laboratuarlarında sağlanarak yıl boyunca üretilir. İşçi arı mevcudu yeteri kadar çoğalınca koloniler hazırlanıp seralara konur ve sebze ve meyve çiçeklerinin özellikle de domates çiçeklerinin tozlaşmasını yani döl tutmasını sağlarlar.

DOĞADA BOMBUS ARISI TAKVİMİ

Ocak- Kış uykusu. Şubat- Bazı türler sıcak günlerde çıkıp yiyecek arar, hava soğuyunca eski yerine geri döner. Mart- Ilık bölgelerde ana arılar çıkıp yiyecek ve yuva yeri arar. Yuvalar kurulur. Nisan- Yuvalar kurulmuş, koloniler gelişmektedir. Soğuk yerlerde analar çıkıp yuva yeri arar ve yuvalarını kurar. Mayıs- Koloniler gelişmektedir. Bazı tür ana arıları görülebilir. Haziran- Bazı tür ana arıları çiftleşebilir. Temmuz- B. Terrestris ana ve erkek arıları görülebilir. Ana arılar çiftleşir. Ağustos- Bazı türler 2. genarasyon üretimine başlarlar. Bazı tür ana arıları kış uykusu için yer arar. Eylül- Erkek ve işçi arılar ölmüştür. Bazı tür ana arıları görülebilir. Ekim, kasım, aralık- Ana arılar kış uykusundadır.
Fotoğrafların adresi:







20 Şubat 2010 Cumartesi

Bombus ana arısının kuluçkaya yatması, koloni gelişim evreleri


Ana arı kuluçkada
Röseler’in 1967de 30º de ölçtüğü Bombus terrestris cinslerinin gün olarak ortalama kuluçka süreleri.
Kuluçka evreleri -İşçi arı - ana arı - erkek arı
-------------------- ----------- ---------
Yumurta evresi ---3.5 - --3.5 - ---3.5
Larva evresi------ 7.3 -- 10.5 - --10.0
Pupa evresi---- -- 9.4 - -13.2 - ---11.0
Toplam süre--- - 20.2 - -27.2 - ---24.
Bu süreler ortamdan ortama, anaların durumuna göre ve beslenme durumuna göre daha uzun veya daha kısa olabilir

Ana arı bal kabına bal, polen kabına polen biriktirdikten sonra polen kümesi üzerine veya yanına yumurtlar. Yumurtaları mumdan yaptığı mercimek büyüklüğünde bir hücre içine kapatır. İlk yumurtalar genellikle 5 -10 adet olur. Yumurtaların üzerine kuluçkaya yatarak onları ısıtır. Ortalama 3 - 5 gün sonra yumurtalardan kurtçuklar çıkar. Bu kurtçuklara larva da denir. Larvalar ortalama 8 gün polen hamuru ile beslenip gelişirler. Bu arada ana arı onların üzerini mumla kapatır. İrileşip olgunlaşan yavrular ipekböceği yavruları gibi birer koza örerek kendilerini kozanın içine hapsederler. Bu kapalı dönem ortalama 10 gün sürer. Kapalı döneme pupa dönemi ya da başkalaşım dönemi denir. Ana arı pupa dönemi başlayınca ikinci yumurtlamasını bu pupalardan birinin üzerine yapar. Yumurtaların üzerini mercimek büyüklüğünde mumla kapatır. Ana arı bu arada onları ısıtmaya devam eder. Beslenme ve boşaltım için arada bir dışarı da çıkar. Kurtçuklar bu koza (pupa) sırasında başkalaşım geçirirler. Ortalama 21-23 gün sonra ergin arı olarak dışarı çıkarlar. İlk çıkan arılar gri, gümüşi renkte olurlar. Esas renklerini sonradan alırlar. Arıların çıktığı gözler polen ve bal deposu olarak kullanılır. Polen ve bal ayrı ayrı depolanır.

Bu ilk kuşak işçi arılar genellikle biraz ufak olurlar. Bunlar birkaç gün sonra dışarı uçup bal ve polen toplayabilirler. Onlar dışarı uçunca ana arı artık dışarı uçmaz. İşçi arıların getirdiği bal ve polen ile beslenerek yumurtlama işini sürdürür. Bundan sonra yumurtalarını pupalardan birinin üzerine yaptığı mercimek büyüklüğündeki hücrenin içine yumurtlar ve üzerini mumla kapatır. Ana arı ikinci kuşakta 15-20, üçüncü kuşakta ortalama 30, dördüncü kuşakta ise 45 dolayında yumurta yumurtlar.

Bombus arılarında cins üretimi, dönüşüm ve rekabet evreleri

İlk işçi arı çıkışından aşağı yukarı 18-20 gün sonra ana arı döllenmemiş (haploid) yumurtalar da yumurtlamaya başlar. Bunlardan erkek arılar çıkar. Bu aşamaya dönüşüm aşaması denir. Dönüşüm noktasından aşağı yukarı 10 gün sonra işçi arılarda değişik davranışlar görülmeye başlar. İşçi arılar:
1- Birbirlerine ve ana arıya karşı saldırgan davranışlar;
2- Ana arının yumurtalarını yeme, yok etme,
3- Kendileri yumurta yumurtlama gibi eylemlerde bulunurlar. Bu aşamaya da rekabet aşaması denir. İşçi arıların yumurtladığı yumurtadan da erkek arılar çıkar. Bazı kolonilerde ana arı dönüşüm aşamasında döllenmiş (diploid) yumurta yumurtlamaya devam eder. İşçi arılar bu yumurtalardan ana arı üretmeye başlar. Bazı koloniler sadece erkek arı üretir. Bazıları sadece ana arı üretir. Bazıları ise hem erkek arı hem de ana arı üretir.

19 Şubat 2010 Cuma

Bombus arısı bireyleri


Koyu renkli toprak bombusu - ana arı

Koyu renkli toprak bombusu - erkek arı


Koyu renkli toprak bombusu - işçi arı
Bombus arısı bireyleri ve işbölümü

Bir kolonide 3 çeşit arı bulunur. Ana arı, işçi arılar ve erkek arılar. Koloni ana arının yumurtladığı yumurtalardan gelişip çoğalan arılardan oluşur. Ana arının yumurtladığı döllenmiş yumurtalardan işçi arılar ve ana arı meydana gelir. Ana arı döllenmemiş yumurta yumurtlarsa bunlardan erkek arılar oluşur. Vücut yapısı olarak genelde ana arı en iri olanıdır. Ufak olanlar ise işçi arılardır. Cinslerin sesleri de farklıdır. En kalın ses ana arıya ait olandır. Erkek arılarınki orta, işçi arılarınki onlara oranla daha incedir. Bunlar duyunca hemen anlaşılacak kadar farklıdır.
Erkek arılar sadece irilik bakımından değil vücut yapısı olarak da farklıdır. Arka ayaklarında polen toplama sepeti yoktur. Antenleri 13 bölümden oluşur. Oysa ana ve işçi arıların anten bölümleri 12 adettir. Bombus terrestris erkek arısının kafa yanındaki sarı halka ana ve işçi arılara oranla daha uzun ve alt uçları daha geniştir. Oysa ana arı ve işçi arılarda bu tasmanın alt uçları daralır ve öyle biter. Erkek arıların kuyruk ucu ötekilere oranla yuvarlaktır. Erkek arıların sokacı yoktur. Erkek arıların kolonideki görevi yeni çıkmış ana arılarla çiftleşerek onların döllü yumurtaya sahip olmalarını sağlamaktır. Polen ve nektar toplayıp getirmezler. Yavruların beslenmesine yardım etmezler. Vücutlarının ısısı sayesinde yuvanın ve yavruların ısınmasına katkıları olur. Erkek arılar dışarı uçtuktan sonra kendileri beslenebilirler ve tüylü yapıları sayesinde tozlama olayına da katkıları olur.

İşçi arılar aralarında işbölümü yaparlar. Küçük yapılı veya kanatları sakatlanmış arılar iç işlerine bakar. Bir de bu küçük yapılı arılar soğuk havalarda kendilerini iri arılar kadar ısıtamazlar. Isınamayan arı da verimli uçuş yapamaz. Yuvadaki küçük arılar sizi yanıltmasın onlar en yaşlı arılardır. Yuvada yumurtaların, larvaların ve pupaların ısıtılması, larvaların beslenmesi, temizlik işleri, petek örme işi ilkin ana arı tarafından yapılırken işçi arılar çıktıktan sonra bu iç işlerde çalışan arılar tarafından yapılır.

Bombus arıları çiçektozunu taze kullanırlar. Yavrularını beslemek için hergün sıcak soğuk demeyip çiçektozu toplamaya çıkarlar. Bal arıları kadar bal stoğu da yapmazlar. Bu isabetli bir davranış olsa gerek. Çünkü yer altında ve yer üstünde fare, köstebek, karınca gibi bir sürü bal hırsızı onların ballarını yağmalamayı severler. Arıların bazıları da yuva kapısında yabancılara ve bu tür yağmacılara karşı nöbet tutarlar. Kendi kolonilerindeki arıların hepsi aynı kokuda olduğu için onları içeri alırlar. Yabancıları içeri almazlar. Ya da trompet sesine benzeyen seslerle alarm verirler ve koloni kendini savunma durumuna geçer. Bu nöbetçi arıların başka bir görevi daha vardır. Günün ilk ışıkları belirmeye başlayınca nöbetçi arılar kendi tarzlarında trompet çalarak işçi arıları uyandırırlar. İşe başlama alarmı verildikten iki dakika içinde iri ve güçlü arılar dış işlerde çalışmaya,balözü ve çiçektozu toplamaya giderler. İhtiyaç olursa su taşırlar. Bu arılar nektar kullanarak vücutlarını kolayca ısıtabilirler ve soğuk havalarda bile kolayca uçabilirler. İri arıların dış işlerde çalışmasının asıl nedeni budur. Dış işlerde çalışan arıların ömrü daha kısa olur. İç işlerde çalışanlar ise daha uzun ömürlüdür.

Arıların dış işlerde veya iç işlerde çalışması kesin ve katı kurallara bağlı değildir. Arıların gücüne, yeteneğine veya ihtiyaca göre bu kendiliğinden ayarlanmaktadır.



Bombus arılarının beslenmesi

Örtü altına konan bombus kolonilerinin kovanı Üstten görünüş)

Bombus kovanının paketli ve yalıtımlı görünüşü


Dili balözü yuvasına yetişmeyince bombus arısının çiçeğin çanak yaprağından balözü yuvasına bir delik açarak balözünü emmesi


Bombus arısı meyve ağacında


Bombus arısı polen topluyor.
Bombus arılarının beslenmesi:

Bombus arıları da balarıları gibi balözü ve çiçektozu ile beslenir. Yuvasında balözünü depolar ancak çiçektozunu depolamaz. Yavrularını beslemek için her gün taze çiçektozu toplar. Her gün çiçektozu toplaması gerektiği için de yağmurda, soğukta ara vermez çalışır.

Bal arılarının konduğu çiçeklere konarlar. Ama bazı bal arılarının konmadığı çiçeklere de konarlar. Balözü yuvaları derin olup ta balarılarının dillerinin yetişemediği çiçeklere bombus arıları rahatlıkla konup balözünü emebilir. Çünkü bombus arılarının dilleri bal arılarının dillerine göre daha uzundur. Hatta bazı çiçeklerin balözü yuvasına bombus arılarının da dili yetişmezse bombus arıları çiçeğin çanak yaprağından balözü yuvasına bir delik açıp balözünü emmektedir. Bunu gözlemleyen bazı insanlar bombus arılarının çiçekleri yediğini sanırlar.

Çiçektozu toplama işinde de soğuk yerlerde bombus arıları balarılarına göre daha becerikli ve etkindirler.

Bombus arıları çiçektozunu yuvada kullanırken türlere göre iki çeşit yol izlerler. Yavrularını çiçektozu ile beslerken iki ayrı yol kullanırlar. Bazı türler kurtçuk hücresinin yanına bitişik cep şeklinde bir odacık daha yaparlar ve içini çiçektozu ile doldururlar. Kurtçuklar da aradan bir delik açıp bu depolanmış çiçektozunu yiyerek beslenirler. Bu tür bombuslara (pocket- makers) beslenmede cep depo kullanan türler denir. Orman bombusu (Bombus sylvarum) bu türdendir. Bazı türler ise poleni ayrı bir hücrede depolar, yumurtayı ayrı bir hücreye yumurtlar. Yumurtadan çıkan kurtçukların üzerleri mumla kaplıdır. Üstte bir besleme deliği vardır. Ana arı veya işçi arı poleni bal ile veya bir salgı ile ağzında yumuşatıp nemlendirerek bir kek (mama) oluşturur. Bu mamayı larvaların bulunduğu hücreye besleme deliğinden püskürtür (kusar). Bu yol ile yavrularını besleyen türlere ise beslenmede polen deposu (pollen storer) kullanan türler denir. Koyu renkli toprak bombusu (Bombus terrestris) bu türdendir. (Röseler, Der Hummelgarten- 2001)

Çiçektozu besininin miktarının ve tazeliğinin arıların gelişiminde önemi büyüktür. İlk çıkan arların bazıları bal arısı kadar küçük olur (0.05 g). Sonradan çıkan bazıları da ana arı kadar büyük olur (0.6 g). Doğada çoğalan bombus türlerinde ilk çıkan nesil sonradan gelen nesilden daha küçük olur. Bunun nedeni daha tam açıklığa kavuşmuş değildir. Toronto Üniversitesinden Plowright bunun beslenme ile ilgili olduğunu gösteren bir deney yapmıştır. Plowright bombus kolonisinden döllenmiş yumurtalardan çıkmış kurtçuklar alarak mumdan hücreler içinde 33°C ısıya ayarlanmış kuluçka makinasına koyuyor. Larvaları bal, polen, su karışımı bir mama ile bir iki saatlik aralarla besliyor. 24 saat sonra larvalar ilk ağırlıklarının dört katına ulaşıyor. Bu şekilde beslenen larvalar ana arı büyüklüğüne ulaşabiliyor. (Der Hummelstaat, Heinrich- 2001)

Örtü altında tozlama amacı ile kullanılan bombus arısı kolonilerine balözü yerine uzun süre bozulmadan kalabilen invert şurup verilmektedir. Çünkü örtü altındaki domates çiçeklerinde arılara yetecek kadar balözü yoktur. Ama kavun karpuz, elma, kiraz gibi çiçeklerinde yeterli balözü bulunduran meyve bahçelerine konan bombus kolonilerine şeker şurubu koymaya gerek yoktur.





18 Şubat 2010 Perşembe

Bombus arısı türleri - 2

Asalak bombuslar:





Orman bombusunun asalak bombusu: Bombus sylvestris


Asalak bombus - Bombus sylvestris
Asalak bombus :
Başkalarının üstünden geçinen canlılara asalak denir. Bombus arılarını bazı türlerinin asalak bombusları vardır. Orman bombusunun asalak bombusu : Bombus sylvestris'tir. Bombus terrestrisin asalak bombusu ise, Bombus psithyrus vestalis'tir. Terrestristen daha iri olan guguk bombusu (Psithyrus vestalis) denilen bir bombus çeşidi zorla bombus yuvalarına girmekte, bombus ana arısını öldürmekte ve onun yerini almaktadır.Kendini kabul ettirdikten sora da yavru gözlerini bozmakta yumurtaları yemekte en sonunda da kendi yumurtalarını yumurtlamaktadır.
Asalak bombusların işçi arısı yoktur. Dişiler hep ana arıdır. Sadece erkek ve ana arı vardır. Konuk olduğu bombusların yuvasına yumurtladığı yumurtalardan erkek ve dişiler çıkar. Yaz sonunda çiftleştikten sonra kış uykusuna yatır ve ilkbahar sonu, yaz başlarında uyanıp (istenmeyen) konuk olacak bir bombus yuvası arar. Böylece doğada bombus arısı ve yuvası çoğalırsa, asalak bombusların yumurta bırakacağı konukçu yuvalar da çoğalır. Asalak bombus çoğalınca da doğada bombus arıları azalmaktadır. Doğada bombus arıları azalınca asalak bombuslar yumurtlayacak yuva bulamamakta ve sayıları azalmaktadır. Asalak bombuslar azalınca da bombus arıları tekrar çoğalmaktadır. Doğada bu döngü böylece devam etmekte ve denge sağlanmaktadır.
Ağaç ve taş bombusları:


Ağaç bombusu - Bombus hypnorum - erkek arı

Ağaç bombusu - Bombus hypnorum



Taş bombusu - Bombus lapidarus - ana arı




Taş bombusu - Bombus lapidarus - erkek arı



Taş ve ağaç bombusları:


Taş bombuslarının kuyruk bölümü kırmızı-turuncu renkte, ağaç bombusunun gövde tarafı kırmızı-turuncu renktedir. Taş ve ağaç bombusları da toprak bombusları gibi yoğun olduğu yerlerde teşvik amacıyla yapay olarak hazırlanan yuvaları tercih edebilmektedir. Ancak ağaç ve taş bombusu teşvik yuvaları yerden yukarılara yerleştirilmektedir. Bunlar da toprak bombusları gibi yapay yuvaları bazen tercih edip yuva kurmaktadır. Batılı internet sitelerinde bu konuda yazı ve resimlere rastlanmaktadır. Yurdumuzun bazı bölgelerinde ağaç ve taş bombusları da sıkça görülmektedir.




Toprak bombusları ve benzerleri:

Megabombus - bombus argillaceus

Bahçe bombusu - Bombus hortorum

Açık renkli toprak bombusu - Bombus lucorum


Koyu renkli toprak bombusu - Bombus terrestris.

Resimlerin alındığı kaynak:

insektenfotos.de/insects_hymenoptera.htm


Toprak bombusları ve benzerleri:

Yukarıda resimlerini gördüğümüz bombus türleri görünüş olarak birbirlerine benzerler. Bu türler yurdumuzu çeşitli bölgelerinde bulunmaktadır. Yurdumuzdaki bombus arılarının nerde hangi tür yaşadığını saptayan bir araştırma yapılmış ve hangi tür nerede yaşıyor, türlerin özellikleri nasıldır incelenmiş ve bir atlas hazırlanmış. İlgilenenler için araştırmanın adresi:


Atlas Hymenoptera - Bombus of Turkei.url



















12 Şubat 2010 Cuma

Bombus arısı türleri

Soldan sağa doğru:

Koyu renkli toprak bombusu (Bombus terrestris)
Açık renkli toprak bombusu (Bombus lucorum)
Bahçe bombusu (Bombus hortorum)
Ağaç bombusu (Bombus hypnorum)
Tarla bombusu (Bombus ruderatus)
___________ (Bombus gerstaeckerei)
Fundalık bombusu (Bombus jonellus)
Tesviye bombusu (Bombus subterraneus)
_____________(Bombus soreensis)
___________? ___________?


BOMBUS ARISI TÜRLERİ

Hayvanlar âleminde bombus arıların yeri, zarkanatlılar (hymenoptera) sınıfının Apidae ailesinin Bombinae alt ailesinde bulunur. Doğadaki 30.000 civarındaki arı türünden 250 den fazlasını bombus arıları oluşturmaktadır. Dünyanın kuzey yarımküresinde daha yaygındır. Kuzey Amerika’nın tropik bölgelerinde birkaç tür bulunmaktadır. Tropik Afrika'da ve Avustralya'da çok az bulunur. 1885 yılında bazı bombus türleri yonca bitkisi yetiştiriminde tozlayıcı olarak kullanılmak üzere Yeni Zelanda’ya getirilmiş. Avrupa’da 30 civarında bombus türü bulunmaktadır. Yurdumuzun doğu Anadolu bölgesinde yapılan araştırmalarda 30 civarında tür saptanmıştır. Yurdumuzda bazı kaynaklara göre 40 civarında bombus türü vardır. Bombus arıları yuvalarını yaptıkları yerlere göre bazı adlar almışlardır. Ağaç kovuklarına yuva yapanlara, ağaç bombusu; taş deliklerine duvar aralarına yuva yapanlara taş bombusu, otların arasına, altına yuva yapanlara çayır bombusu, toprak altına yuva yapanlara da toprak bombusu denir. Dil uzunluklarına göre de bazı ayırımlar yapılmıştır. Dil uzunluklarına göre bazı türlerin Latince ve Türkçe adlarını aşağıda veriyoruz.

Uzun dilli (hortumlu) bombuslar:
B. hortorum- bahçe bombusu
B. ruderatus- kır bombusu
B. pomorum- meyve bombusu
B. sylvarum- orman bombusu
B. pascuorum- tarla bombusu
B. ruderarius- ot bombusu
B. muscorum- yosun bombusu

Kısa dilli bombuslar:
B. terrestris- koyu renkli toprak bombusu
B. lucorum- açık renkli toprak bombusu
B. hypnorum ağaç bombusu
B. pratorum- çayır bombusu
B. lapidarus- taş bombusu

Kısa hortumlu bombuslar uzun hortumlulara göre rüzgâr, soğuk gibi olumsuz koşullara daha dayanıklıdır.
Bir yörede bahçe veya seralarda tozlayıcı olarak kullanılacak bombus arısı o yörede yetişen, o yöreye uyum sağlamış türlerden seçilirse sonuç daha verimli olmaktadır. Ayrıca kullanılacak amaca hizmet edebilecek çoklukta ve özellikte olmalıdır. Ömürleri kullanılacak işe yarayacak uzunlukta olmalıdır. Seralarda kullanılacak arılar kapalı yerde üretilebilir özellikte olmalıdır. Bu nedenlerde dolayı Kuzey Amerika’da bombus impatiens, bombus occidentalis kanarya adalarında ise bombus canariensis üretilmekte ve tozlayıcı olarak kullanılmaktadır. Bombus terrestris türü Avrupa’da, Kuzey Afrika’da ve Anadolu’da yaygın olarak yaşamaktadır. Bu nedenle ve diğer bazı özelliklerinden dolayı Avrupa’da bombus terrestris türü üretilmekte ve yurdumuz seralarında da tozlayıcı olarak bu tür kullanılmaktadır.
Bazı türler ise koloni oluşunca daha nüfus az iken cins üretimine başlamaktadırlar. Cins üretimine başlayınca da çiçektozu toplama ihtiyacı azalmakta yani tozlama verimi ve süresi azalmaktadır. Bazı uzun dilli bombusların ise laboratuvar üretiminde başlangıçta polenle besleme zorluğu vardır. (pocketmaker) cep depo kullanan türler bunlardandır. Bu türler tozlama işinde becerikli olsalar bile ticari üretimde verimli olmamaktadırlar.

Bombus terrestris (koyu renkli toprak bombusu):
Yurdumuz seralarında tozlayıcı olarak kullanılan tür Bombus terrestris türüdür. Bombus terrestris yaygın olarak Avrupa, Anadolu ve Kuzey Afrika’da yaşarlar. Doğada mart ortasından eylüle kadar görülürler. Kolonide arı sayısı 100-600 arasında çoğalabilir. Hortumları kısadır. (9 mm) Eğer çiçeğin bal özü yuvası derin ise ve arıların dili (hortumu) yetişmiyorsa bal özü yuvasının dibini kemirip delerek bal özünü oradan emerler. Bu arılar meyve ağaçlarının tozlaşmasında çok etkindirler. Üzerinde vücudunu saran halkalar şeklinde turuncu ve siyah tüyleri vardır. Arka tarafının tüyleri beyazdır. Ölçüleri, ana arı: 20-22, işçi arı: 11-17, erkek arı ise: 14-16 mm. uzunluğundadır. Bombus terrestris arıları yuvalarını genellikle toprak altında yaptığı için toprak bombusu adını da almıştır. Yer atındaki terk edilmiş fare veya köstebek delikleri tercih ettiği yerlerdir.

10 Şubat 2010 Çarşamba

Bombus arılarının yıllık yaşam döngüsü

Bombus arılarının yıllık yaşam döngüsü

Şekillerin açıklaması:

a- Kış boyunca toprak altındaki hücresinde kış uykusunda olan genç ana arı ilkbahar başlarında kış uykusundan uyanıyor. b-Kendine bir yuva buluyor, balözü ve çiçektozu topluyor, çiçektozu kümesi üzerine yumurtluyor, kuluçkaya yatıyor. c-Yumurtalardan çıkan kurtçuklar çiçektozu hamuru ile beslenip gelişiyorlar. Kendilerine birer koza örüp içinde başkalaşım geçiriyorlar. d-Birinci nesil arılar kuluçkadan çıkıyor. İkinci nesil için kuluçka devam ediyor. Boş kalan kozalar balözü ve çiçektozu deposu olarak kullanılıyor. e-Yazın ikinci, üçüncü, dördüncü nesil arılar da çıkınca koloni gelişip çoğalıyor. f-Yaz mevsiminde koloninin en kalabalık zamanında erkek arı ve ana arı üretimi başlıyor. g-Yaz sonunda veya güzün genç ana arılar ve erkek arılar çiftleşiyor. Erkek arılar ölüyor. Bu arada yaşlı ana ve işçi arılar da ölüyor. Genç ana arılar yeteri kadar beslenip kendilerini kış uykusuna hazırlıyor. Bir yuva (hücre) bulup kış uykusuna yatıyor. (Kışı soğuk geçen ülkelerde bu döngü yılda bir kere olmaktadır. Ancak bazı kaynaklara göre ak deniz kıyıları gibi kışı ılıman geçen ülkelerde bu döngü yılda iki kere de olabilmektedir.)

Kaynak: B. Heinrich. Der Hummelstaat-2001. (1979 da yayınlanan Bumblebee Ekonomics adlı eserin almancaya çevirisi

Bombus arılarının doğadaki yaşayışı

Toprak bombusu yuvasının ağzı yanında


Toprak bombusu yuvasına girerken



Bombus yuvalarını üstten açıp bakınca yuvanın iç görünüşü. Yalıtım maddelerinin iç kısmı mum ile sıvanarak ısı ve nem kaybı önlenmiş.


Yuva yosun, iplik, yün kıl gibi yalıtım maddelerinden yapılmış. Sarı renkli olanlar kozalar. Ortadaki kahverengi kümeler kurtçuk kümeleri. Solda, kozaların üzerindeki küçük kahverengi küme de yumurta kümesi.
----------------------------------------------------------------------------------------------
BOMBUS ARILARININ YAŞAYIŞI

Bombus arılarına yurdumuzun bazı yerlerinde erkenci arılar, alaca arılar, tomurcuk arılar da denir. Sarı siyah beyaz renkli bombus genç ana arıları kış sonu veya ilkbahar başlarında havalar ısınmaya başlayınca görünür. Kış boyunca genellikle yer altındaki yuvalarında (hücrelerinde) uyuyan bombus arısı anaları havalar ısınınca uyanır.

İlkin çiçeklerden nektar (balözü) ve polen (çiçektozu) toplayıp beslenerek gücünü tazeler. Sonra kendine ya toprak altında ya da ağaç kovuklarında, kuş yuvalarında yuva yeri arar bulur. Genellikle fare veya köstebek deliklerini ya da taş kaya altındaki boşlukları tercih eder. Yuvasını gürültüden uzak, sakin, vadilerin kuzey yamaçlarında ya da dere boylarında bir yerde yapar. Yuva içini ince ot talaşlarıyla, kıl, iplik, yosun parçalarıyla döşer. Sonra ürettiği mumla bir bal kabı bir da üzerine yumurtlayacağı polen hamuru için kap yapar. Bal gözüne bal doldurur. Yavru gözlerini bal ve çiçektozundan hazırladığı bir hamurla doldurur. Yavru gözlerindeki polen hamuru üzerine yumurtlar. Yumurtaların üzerine yatar, onları ısıtır. Yani kuluçkaya yatar. Kuluçka ısısı 29 - 30°C civarındadır.
Kuluçkadan çıkan kurtçuklar çiçektozu hamuruyla beslenip gelişirler. Ana arı yalnız başına hem onları ısıtır hem de onları beslemek için çiçektozu ve balözü toplamaya çıkar.

İlk yumurtalar genellikle 5-10 adet olur. Ortalama 5 gün sonra yumurtalardan kurtçuklar çıkar. Bu kurtçuklara larva da denir. Kurtçuklar ortalama 8 gün polen hamuru ile beslenip gelişirler. Bu arada ana arı onların üzerini mumla kapatır. İrileşip olgunlaşan yavrular ipekböceği yavruları gibi birer koza örerek kendilerini kozanın içine hapsederler. Bu kapalı dönem ortalama 10 gün sürer. Kapalı döneme pupa dönemi de denir. Ana arı bu arada onları ısıtmaya devam eder. Beslenme ve boşaltım için arada bir dışarı da çıkar. Kurtçuklar bu koza içinde kaldıkları dönemde başkalaşım geçirirler. Ortalama 21-23 gün sonra ergin arı olarak dışarı çıkarlar. İlk çıkan arılar gri, gümüşi renkte olurlar. Esas renklerini sonradan alırlar. Arıların çıktığı gözler polen ve bal deposu olarak kullanılır. Polen ve bal ayrı ayrı depolanır.

Bu ilk kuşak işçi arılar beslenme ve ısınma eksikliğinde dolayı genellikle biraz ufak olurlar. Bunlar birkaç gün sonra dışarı uçup bal ve polen toplayabilirler. Onlar dışarı uçunca ana arı artık dışarı uçmaz. İşçi arıların getirdiği bal ve polen ile beslenerek yumurtlama işini sürdürür. İkinci kuşakta 15-20, üçüncü kuşakta ortalama 30, dördüncü kuşakta ise 45 yumurta yumurtlar.

İşçi arılar aralarında işbölümü yaparlar. Küçük yapılı veya kanatları sakatlanmış arılar iç işlerine bakar. Bir de bu küçük yapılı arılar soğuk havalarda kendilerini iri arılar kadar ısıtamazlar. Isınamayan arı da verimli uçuş yapamaz. Yuvadaki küçük arılar yuvanın en yaşlı arılardır. Arıların bazıları da yuva kapısında yabancılara karşı nöbet tutarlar. Kendi kolonilerindeki arıların hepsi aynı kokuda olduğu için onları içeri alırlar. Yabancıları içeri almazlar. İri ve güçlü arılar dış işlerde çalışırlar. Bu arılar balözü kullanarak vücutlarını kolayca ısıtabilirler ve soğuk havalarda bile kolayca uçabilirler. İri arıların dış işlerde çalışmasının asıl nedeni budur. Dış işlerde çalışan arıların ömrü daha kısa olur

Resimlerin alındığı kaynak site:http://aktion-hummelschutz.de/fakten/hummelvolk.htm

6 Şubat 2010 Cumartesi

Bombus arılarının doğadaki önemi

Bombus arılarını tanıyor muyuz?

Bombus arılarının doğadaki önemi nedir?
Neden örtü altında bombus arıları kullanılır?
Bombus arılarını yetiştirebilir miyiz?
Bombus arılarını üretebilir miyiz?

Bombus arıları ile ilgileniyorsanız, bu gibi sorular ya sizin aklınıza gelmiştir ya da size sorulmuştur.

Geçenlerde bir kitap okumuştum. Adı: “Borçlu Olduklarımız.” Bir çocuk kitabı. Kurtuluş Savaşındaki yaşanmış olaylardan bazılarını, orada asker sivil insanlarımızın ne zor şartlarda Kurtuluş Savaşına katkıda bulunduklarını anlatmış. Tüfek bulamayınca nacağını, tırpanını omuzlayıp cepheye giden gönüllülerden söz etmiş. Sonuç olarak ta “Bu insanlar öyle yokluklar içinde bize büyük iyilikler yapmışlar. Bu ülkeyi onlara borçluyuz. Onları tanıyalım. Onları unutmayalım.” Demeye getirmiş sözünü.

Ben de burada çoğumuzun hiç tanımadığı adını bile duymadığı ama bize büyük faydaları dokunan doğa dostu, bir canlıdan söz etmek istiyorum. Onlar olmasa bitkilerin çoğu tükenir; diğer canlılar sıkıntıya düşer; doğanın dengesi bozulur. Bu “meçhul asker”leri birçoğumuz tanımıyor. Tanımadığımız için de onlara bilerek ya da bilmeyerek zarar verenlerimiz, imha edenlerimiz oluyor. Oysa tanırsak, faydalarını bilirsek onları koruyup kollayabiliriz. Onları koruyup kollamak ise aynı zamanda kendimize iyilik etmek demektir. Sözü uzatmayalım, bilim adamları der ki:

Doğadaki çiçeklerin % 70 i böcekler tarafından tozlanmaktadır. Bunların % 50 sini de bombus arıları tozlamaktadır. Birçok yabani bitki ve kültür bitkisi varlığını bombus arılarına borçludur. Daha serin olan kuzey ülkelerinde ve yüksek yörelerde tek tozlayıcı bombus arılarıdır. Buralarda bal arıları tozlamada çok etkin değildir. Etkin olduğu yerlerde bile bombus arıları bal arılarından 3-5 kat daha hızlı çalışır. Yonca çeşitleri bombus arıları olmasa çoğalamaz. Yaylalarda elma ve kiraz ürünü varlığını bombus arılarına borçludur. Domates, biber, salatalık bitkilerine de çok konarlar. Yurdumuzda hemen hemen bütün meyve ağaçları ayçiçeği, pamuk, kolza gibi endüstri bitkileri; yonca, korunga, çayır üçgülü, fiğ gibi yem bitkileri; bütün baklagiller... Bunların tohum ve meyve tutmasında bombus arılarının etkisi çok fazladır. Çünkü bombus arılarının diğer böceklerden ve bal arılarından üstün özellikleri vardır. Bazı bitki çiçeklerinin nektar yuvaları dar ve derinde olduğu için diğer böcekler ve arılar bu çiçeklere konmamaktadır bile. Oysa bazı bombus türlerinin dil uzunlukları 20 mm. ye kadar çıkmaktadır. Dar ve derin çiçekleri sadece dilleri uzun olan bombus türleri tozlayabilmektedir. Nektar yuvaları bombus arılarının dilinin yetişemeyeceği kadar derin olan bitkilerin çiçeklerine de gene bombus arıları konmaktadır. Böylesi çiçeklerde bombuslar nektar yuvasının dibini kemirerek bir delik açar ve nektarı oradan emer. Çayır üçgülü, taş yoncası varlığını yani tozlaşma, tohum tutma olayını bombusların varlığına borçludur. Bombus yoksa çayır üçgülü ve yonca da yok demektir. Bombus arıları bal arıları ve diğer böceklerden daha hızlı çalışır. Domates seralarında polen toplarken bir seferde 450 çiçeğe konmaktadır. Bir günde ise yuvarlak 2000 çiçeğe konup tozlamaktadır. Bazı günler gün doğmazdan önce işe başlar, gün battıktan sonra yuvaya döner. Saat 06-20 arası... Bombuslar daha hızlı ve daha uzun süre çalışmakla kalmıyor. Daha zor hava koşullarında da çalışabiliyorlar. Isı + 35 derece olunca bal arıları dışarı çıkmaz. Oysa bombuslar bu sıcakta çalışabilir. Hava soğuk mu, bal arıları dışarı çıkmaz. + 15 derecenin altında bal arılarının çalışması azalır veya durur. Bombuslar ise + 10 derecede bile verimli çalışırlar. Hatta bazı kaynaklarda + 6 derecede bile çalıştığı yazılıdır. Bombuslar bulutlu hatta hafif yağışlı havalarda da çalışırlar.

Bu gün batı ülkelerinin birçoğunda bombus arıları evcil bir hayvanmış gibi tanınmakta ve ona önem verilmektedir. Doğa dostu, insan dostu olarak tanımlanmaktadır. Kanunlarla koruma altına alınmıştır. Okullarda ders kitaplarında okutulmaktadır. Buralarda bir ailenin evinin bahçesinde bir bombus arısı kovanı bulundurması, meyve ürününün miktarına ve kalitesine olumlu katkıda bulunacağı için doğal bir görüntü olmuştur. Aileler kedi köpek bakar gibi, çiçek bakar gibi evlerinin balkonunda, çatısında, bahçesinde bombus arıları bakmaktadırlar. Yani bombus arıları normal yaşamın bir parçası olmuş. Senede belli bir günü yöresel bombus günü olarak kutluyorlar. Bizdeki kiraz, karpuz festivalleri gibi... Bombus gününde insanlar gözlemlerini, deneyimlerini, bulgularını anlatıyorlar. Doğada kışlamış bombus anaları ilkbaharda nasıl yapay yuvalara çekilebilir ve doğal yollardan bahçede nasıl koloni oluşturulabilir onu anlatıyorlar. Böylece çeşitli etkinliklerle kamuoyu işin içine çekiliyor, aydınlatılıyor, bilinçlendiriliyor. Çeşitli İnternet sayfalarında sağlıklı ve pratik bir bombus kovanının nasıl yapılabileceği anlatılıyor. Kullanılan diğer malzemeler tanıtılıyor. İnternet sayfalarındaki forumlarda bakım ve üretimle ilgili sorunları tartışılıyor. Bombusları tanıtan çeşitli kitaplar yardımcı ders kitabı olarak kullanılıyor. Bombus arıları yasalarla koruma altına alınmış. Yuvalarının sökülmesi yasaklanmış. İlaçlardan zarar görmesi önlenmiş. Zaten insanlar onların ne kadar faydalı olduğunu bildikleri için onlara zarar vermek istemiyorlar. Onları gözleri gibi koruyorlar.

Ya bizde? 1997 yılında seralarda hormon yerine bombus arlarının kullanımı gündeme gelinceye kadar çoğumuz bombus arısının adını bile duymamıştık. Bu gün de daha duymayanımız çok. O günlerde bazılarımız doğadaki bombus arılarını yakalayıp batılılara satmış. Şimdi de muhtemelen o arılardan ürettikleri arıları batılılar bize satıyorlar. Çiftçilerimiz bilinçsiz bir şekilde zirai ilaçlarla onlara büyük zararlar veriyorlar muhtemelen. Bizim yaylada yayla evlerinin içine yuva yapan “alaca arıları” nasıl imha ettiklerini kaç kişinin ağzından duydum. Kontrolsüzce orman kesiminin doğada erozyon gibi bir sonucu olduğunu biliyoruz. Sanayi atıklarının sularımızı havamızı, doğamızı nasıl kirletip nelere sebep olduğunu da biliyoruz. İlaç kirliliğinin nelere neden olacağını tahmin etmek zor olmasa gerek. Bunlar gibi doğadaki olumsuz değişmeler bombus arılarına da zarar vermektedir. Bombus arılarının doğadaki önemini bilirsek, onların örtü altı dışında da doğaya önemli katkıları olduğunu, meyve ağaçlarımızın onlar olmadan meyve vermeyeceğini, yonca gibi yem bitkilerinin onlarsız tohum tutmayacağını ve buna benzer birçok bitkinin onlarsız olamayacağını bilirsek onların doğadaki önemini kavramış oluruz. Peki, bombus arılarının önemini kavrayabilmemiz için neler yapılabilir?

En azından batıda olduğu gibi yurdumuzda da bombusları tanıtıcı internet siteleri açılmalıdır. Tarımla ilgili sitelerde, tarım dergilerinde daha fazla ve nitelikli yayınlar yapılarak onlar tanıtılabilir. Arıcılık sitelerinde de konuya daha fazla yer verilebilir. Bombuslarla ilgili henüz bir kitap bile yoktur. Kitaplar yayınlanabilir. Bombus kovanları sadece seralarda kalmayıp; yaylalardaki elma bahçelerimize de konabilir. (Bu uygulama vardır ama yurdumuzda yaygın değildir.) Yurdumuzda yaygın olan koyu renkli toprak bombusu (Bombus Terestris) ile ilgili yerli üretimler yapılıp yaygınlaşması sağlanabilir. Her çiftçimiz kendi kullanacağı bombus arılarını kendisi üretebilir. En azından benim gönlümden böyle geçiyor. Önümüzdeki zaman içerisinde bunun gerçekleşeceğini ve yaygınlaşacağını umuyorum. Bombus arılarından kişisel fayda sağlayan insanlarımızın kendi yararları için bunları kısa zamanda gerçekleştireceklerini düşünüyorum.

Bu blog sitesinde, yukarıdaki düşünceler doğrultusunda batıdaki internet sitelerinde yayınlanan bazı yayınları, yurdumuzda bu konuda yapılmış bazı çalışmaları, denemeleri ve yayınları, kendi deneyimlerimi, bu konuya ilgi duyan ya da bombus arılarından kişisel faydalar sağlayan (çiftçi, tarımcı, arıcı… gibi) insanlarımızla paylaşmak istiyorum.